Hayatı hesaba katmadığım ve hep gülerek girdiğim kapılardan ağlayarak çıktım ben. Kendimle her baş başa kalışımda “insan otuz senesini nasıl olurda bir gece de toprağa verir” diye kendi kendime hayıflandım hep. Hayıflanmak demeyelim aslında buna. Katran karası isyan akıyor gözlerimden hıçkıra hıçkıra ağladığım ve otuz yılımın bir anda göğsümde açılan yaradan iltihaplarla beraber akıp toprağa karışmasını gördüğümde.